Baden PowellBaden Powell

Robert Stephenson Smyth (*) Baden Powell bir iz sürücüsü idi. Dünya izcilik hareketinin kurucusu olmadan önce, edindiği tecrübeleri ve kendisini etkileyen olayları bilmek, izcilik fikrinin olgunlaşmasını anlamak açısından faydalı olacaktır.

22 Şubat 1857'de Londra'da on dört kardeşin on ikincisi olarak doğan Baden Powell, üç yaşında, bir anglokan rahip ve Oxford Üniversitesinde profesör olan babasını kaybetti. Bir İngiliz amiralinin kızı olan annesi, kendisine ve altı kardeşine, babasının ölümünden sonra karşılaştığı tüm ekonomik ve sosyal güçlüğe rağmen, canlı, neşeli bir çocukluk çağı yaşatmasını bildi. Daha bu yaşlarda B.P. sahillerde ve nehir yataklarında incelemeler yapıp, maceralı hayat yaşaması, şövalye ruhu ve sorumluluk bilinci ile dikkat çekti.

Okul çağlarında tabiattaki olayların birbirleri ile ilişkilerini anlayabilmek, tabiat kanunlarına adapte olarak doğa içinde yaşamasını öğrenebilmek için kamplar, kır yürüyüşleri yapardı (**). Müzik ve sporda da etkinlik gösteren B.P.'nin diğer bir ilgi sahası da tiyatro oyunculuğu idi. Her iki uğraşını da hayat boyu sürdürecek, bir defasında birinci uğraşı hayatını kurtaracaktır.

On dokuz yaşında okulunu bitirdikten sonra aile geleneğini sürdürmek üzere Oxford'da okuması istendi. Ancak B.P. asker olmak istediğinden, 717 kişinin katıldığı giriş sınavını ikincilikle başararak, 1876 senesinde İngiliz ordusuna girip, otuz sene boyunca çeşitli kademelerde başarılı hizmetler verdi. Teğmen rütbesi ile zamanın İngiliz kolonisi Hindistan'a gönderildi. Altı haftalık deniz yolculuğu sonunda bölüğü ile Bombay'a vardı. Hindistan'daki yaşam ve davranışları, arkadaşı E. E. Reynold tarafından şöyle kaleme alınmıştır:

"Sevgi dolu davranışları, ince nükte anlayışı ile dostlar kazanarak, yeni çevresine kolaylıkla uyum sağlamıştır. Özellikle subayların çocukları kendisini candan bir arkadaş, bir oyun kaynağı olarak algılamışlar, bungalovunda ziyaretine gitmekten mutluluk duymuşlar, resim yapmasını ilgi ile izlemişlerdir. Zaman buldukça, çocuklarla doğa gezintileri yapar, onlara okarina adlı porselenden (veya kilden) yapılmış çalgısını çalar, bu arada da tabiatı nasıl müşahede edeceklerini, nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatırdı. Hayvan türlerinin yaşantılarını nasıl sürdürdüklerini çok merak eder, hayvanları izleyebilmek için uzun süreler ortadan yok olurdu. Bu tutkusunu hayatının sonuna kadar sürdürmüştür. Ormanda kendine gözlerden uzak bir köşe bularak vahşi hayvanların davranışlarını; geyik, kaplan, çakal filin su içişlerini kıpırdamadan saatlerce izlerdi." Bu yolla kazandığı bilgiler daha sonraları kuracağı izcilik için büyük değer taşıyacaktır.

"Subaylar arasında da çok sevilirdi. Bir işi, sadece moda olduğu için yapma alışkanlığına kesinlikle karşı çıkardı. Para sarf etmek gibi konularda arkadaşlarını taklit etmez, şahsiyetli davranmasını bilirdi." O zamanlar aylıkları 120 İngiliz lirası olan teğmenlerin geçimlerini sağlayabilmeleri için kişisel maddi destek ve kaynaklarının olması gerektiği yaygın bir kanı halinde idi. Annesinin maddi olanaklarının kısıtlı olduğunu bilen B.P., hiç bir zaman İngiltere'deki annesinden para istememiştir.

Geçinebilmek için parasını idareli kullanmış, gereksiz para israfına her zaman karşı çıkmıştır. Çok pahalı bulduğundan sigara içmekten vazgeçmiş, kendine özgü para biriktirme metotları geliştirmiştir. Daha sonraları maddi olanakları düzeldikçe de sigaranın izciliği için çok önemli olan koku alma duyusunu körelttiğini fark ettiğinden, sigara içmemeyi daha uygun bulmuştur. Becerilerini sanatkarlar gibi değerlendirmesini bilir, maddi durumunu düzeltebilmek amacı ile dergilere makaleler yazardı.


B-P, Askeri Polo Takımı, Hindistan



B. P. Birinci sınıf bir binici idi. Bu tutkusunu hayvan sevgisi ile birleştirir, iyi bir binicinin atını gerçekten iyi tanıması gerektiğini savunurdu. Özellikle Polo ve Pigsticking adlı binicilik türlerinde çok başarılı olmakta idi. Her iki spor türü için de atların çok iyi eğitilmeleri gereklidir. Polo için, gözden uzak at pazarlarından vahşi hayvanlar satın alır, bunları sabırla eğitirdi. Çok zor olan bu eğitim sırasında atların huylarını, davranışlarını inceleme fırsatı bulur, kısaca hayvanlarını yakından tanımak için elinden geleni yapardı. Eğittiği atları satarak maddi olanaklarını arttırırdı.

Pigsticking'de otorite olmuştur, hatta 1883 yılında Kadir Polka adıyla anılan büyük spor ödülünü kazanmıştır. Radyo, televizyon gibi gereçler henüz keşfedilmemiş olduğundan, askerler kendi kendilerini geliştirmek durumundaydılar. Çoğu kez piyesler hazırlanır, yemekli toplantılar yapılır, her fırsattan eğlenmek için yararlanılırdı. Bu gibi toplantılarda neşeli şarkılar söyler, ilginç karikatürler çizer, tüm bulunanları gülmekten kırıp geçirirdi. Operakomik ve komedi librettoları yazmıştır."

 

(*) Kendisine Smyth ismi, anne tarafından ceddi olan 17. Yüzyılda yaşamış kahraman ve majeste kaptanlarından John Smyth'in anısına verilmiştir.

(**) Themse nehri üzerindeki sandal maceralarına ilave olarak, bir defasında deniz yoluyla Norveç'e gitmiştir. Arkadaşları ile dağda kamp yaparlar, güneşten yararlanarak yönlerini bulurlar, kendi yakaladıkları hayvanları kamp ateşinde pişirip yerler; zamanında, sıhhatli, sorumluluk duygusu ile dolu olarak evlerine dönerlerdi.